b

Ses nereden geliyor?

Sesimizi duyan sevgili okuyucular merhaba; Geçen sayımız ile bu sayımız arasında yaşadığımız en önemli olaylar tabi ki Suriye bağlantılı olaylar. Döviz hareketleri ve bu hareketlerden etkilenen ticari dünyadaki şirketler, esnaflar ve buna bağlı çalışanlar ve işverenler. Dövizdeki hareketlenmenin sebebi başka bir ülkenin ülkemiz içindeki spekülatif hareketlerinden kaynaklandığı tespit edildi. Bu hareket ülkemizdeki bir gruba bir ticari sektöre veya siyasal bir partiye yapılmadığı belli. Misakı-milli sınırlarındaki herkes olumsuz şekilde etkilendi. Tarım alanından tutun da sanayinin en derinlerine kadar sarsıcı olumsuz etkiler yarattı. Bu olumsuzlukları da toparlamak maalesef bizlere kaldı.

Çalışmaya üretmeye iş olanakları yaratmaya gelişmeye ve genişlemeye mecburuz. Pedalları çevirmezsek bisikletten düşeceğimiz kesin. Bu arada ülke yöneticilerinin de bu hareketlere karşı önlemlerini alması gerekir, sadece çalışan kesim ile çözüm olamaz. Geçen sayımız da X kuşağının (1961 ve 1981) yaşamına hafifçe dokunduk. Yeni kuşak  (1980 ve 1999 ) bu kuşaklar farklı yerlerde farklı tarih aralıkların da anlatılıyor. Kuşak tarihlerini farklı aralıklarda gösterebiliyorlar, fakat yakın tarihler olduğu için, çok önemli değil diyelim. Y kuşağın da ki gençler X kuşağına siz teknolojiden çok anlamıyorsunuz diyorlar. Genç arkadaşlar iletişim konusun da gelişmelere baktığımız zaman gsm ve internet 1990’ lı yıllar da ülkemiz ile tanıştı. Yani bu gün elimizden düşmeyen internet ve gsm telefonlarımızı X kuşağı denilen insanlar icat etti ve sizlerin eline verdi. Uygulamaları bu teknolojilere de Y kuşağı başındakiler ekledi. Eskilere laf atarken bunları da düşünelim. İnsanlar ne kadar zor da kalırsa o kadar büyük icatlar yapıyorlar. İletişim artık vazgeçilmezimiz. İnsanlar da makineler de iletişim olmadan artık hiçbir şey yapamaz duruma geldiler. Bu sayımız da Hayatımızdaki Teknoloji ve İletişim nereye gidiyor kısaca bir göz atalım.

Dünyada teknoloji ve iletişim konusuna baktığımda temel başlıklar şöyle;

  • Yapay zeka,
  • Giyilebilir Teknolojiler,
  • Basılı elektronikler,
  • Nesnelerin interneti,
  • Sanal ve gerçeğe yakın yansımalar,
  • Bulut sistemleri ve bunların depolanması,
  • İnteraktif dokümanlar,
  • Mobil çalışma,

Yapay zeka, hepimizin merakla beklediği ve hiçbirimizin asla sonunun nereye gittiğini göremeyeceği bir dünya. 3 kişilik aileniz ile yapay zekâlı arabanız da gidiyorsunuz ve kaçınılmaz bir kaza söz konusu. Senaryo şöyle, durak ile tıra çarpma seçimi yapılacak. Durakta yaş ortalaması 25 olan 9 kişi var, karşıdan da 40 tonluk bir tır geliyor bu ikisi arasın da kaza da kaçınılmaz, mükemmel zekamız ne karar verecek? Biraz dramatize oldu ama bu da var hayatta. Bu senaryo çok kötü oldu bırakalım kararı da bilmeyelim.  Yapay zeka insanların iyi olmadığı yerlerde kalitenin düştüğü alanlar da olacağı kesin. Yapay zeka insan ve makinelerin işbirliği sayesinde güzel ve faydalı olabilir. İnsan ve Makineler kendi alanların da kesin bir iş bölümü yapacaklar. İnsanlar kendi konusunda iyi olduğu alanlarda kendileri çalışacaklar. Makineler de kendi iyi olduğu alanlar da çalışacaklar. Ortaya güzel bir çalışma ortamı çıkacak veya tersi olup arada savaş çıkacak bu kısmı yazması bile hoş değil. İnsanlar hata yapabilecekleri konular da daha başarılı olmaya çalışacaklardır. Mesela resim yapmak, müzik yapmak vb. bu konular da hata yapmak çok kolay olmasına rağmen mükemmele ulaşmak çok zor. Bu alanlar da her insanın farklı seçenekleri var, herkes kendi yaşam şekline göre seçimler yapabiliyor. Resim, müzik, mimari gibi konularda yapay zekâdan çok fazla yardım alamayacağımızı düşünüyorum. Fakat en iyi, en efektif şekilde bir madenin çıkarılmasın da yapay zeka şaheserler yaratabilir. Bu zeka işini sayfalarca yazabiliriz sonu gelmez bir konu. İnsan mevcut zekası ile güzel bir değer bundan vazgeçmeyelim kızalım küselim ama sevelim. Sevmek yapay veya gerçek zekanın bir tercihi olmayacak, sevmek ve sevilmek insan olmanın en önemli duygusal bir özelliği bunun yapayı olmayacak sanıyorum. Yapay zeka çıkar ve avantaj sağlamak amacı ile kullanıcısının daha önde olmasına hizmet edecektir.

Giyilebilir Teknoloji yakın geleceğimize hazırlanıyor. Vücudumuzu saran bir teknoloji ile yakında tanışırız. Bu giysileri moda alanın da kullanamayız sanıyorum. Belki de uzak gelecek de moda da kullanacak bir yer bulur kendisine. Giyilebilir teknolojiden sağlık alanın da çok faydalanacağız. Sağlık elbisesi olarak giydiğimiz de vücudumuzun tüm fonksiyonları kontrol altına alınabilir. Bu teknoloji elbisesi sayesinde insanlar mr, ultrason, röntgen, tahlil metotları vb. uğraşlar ile zaman harcamadan sağlık sonuçlarına ulaşabilirler. Okuyunca çok güzel geliyor bu giyilebilir teknoloji. İnternet üzerinden de hekiminize sonuçları gönderip, ilaçlarınızı da sanal eczaneden sipariş ederseniz, kargonuz da PTT nin yeni çalışması olan dronlar ile de balkonunuza kadar gelirse artık ayıp olmasın diye de iyileşiriz. Giyilebilir teknolojilerin uzay çalışmalarında çok daha fazla yararlı olacağı kesin.

Basılı Elektronikler  ( Printed electronics ) teknolojisi, Kısaca elektronik kartlar olarak adlandırdığımız teknoloji. Bir cihaz probleminde konuştuğumuz falanca kart arızasından dolayı dediğimiz teknolojinin üzerin de koştuğu plakalar. PCB – (Printed Circuit Board) Türkçesi Elektronik Baskı Devre Kartı. Günümüzde tüm elektronik cihaz üretimlerinde kullanılır. Elektronik baskı devre kartları bakır yüzeylerin çeşitli yöntemlerle aşındırılması ile edilir. Elektronik devre elemanlarını (komponentleri) tek bir plaka üzerinde toplar, devre elemanlarının bir birleri arasındaki elektriksel bağlantısını sağlar. Sert ve kırılgan bir yapıdadır. Bu elektronik sistemler sert olmasından dolayı cihaz üretimleri buna bağlı olarak yapılmaktadır. Cam – Silikon – Tekstil – Plastik gibi farklı esnek materyaller üzerine baskı devreler yapıldığın da bükülebilir cihazlar kullanabiliriz. Kullandığımız cihazlar sert ve kırılgan bir yapıdan kurtulurlar.

Nesnelerin İnterneti ile bildiğimiz network topolojileri farklı bir yöntem ile çalışacaklar. Her nesneye internet üzerinden bağlanıp çeşitli komutlar verebileceğiz. Kombi, fırın, tv, otopark cihazlar vb. cihazları yanına gitmeden, görmeden kullanabileceğiz ve komutlar verebileceğiz. Akıllı cihazlarımız da saatler telefonlar arabalar gözlükler gibi akıllanan cihazlar kendi aralarında bluetooth ile bağlanarak alışkanlıklarınıza göre çalışacaklar. Nesneler kendi aralarında internet üzerinden veya o günkü teknoloji şekli ile haberleşmeye başladıklarında dünya da her şey yeniden şekillenecek. İnsanlar da bu şekillenmeye karşı kendisini biçimlendirecek. İşte o zaman hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çünkü bir kararınızın arkasında mutlaka nesnelerin davranışlarını da hesap etmek zorunda kalacaksınız. Düşünsenize eve girerken bir arkadaşınız “kalk hadi gel” dedi, şu anda anahtarı bile cebinizden çıkarmanıza gerek kalmadan bir karar verebilirsiniz. Aynı durum nesnelerin haberleştiğinde bu kararınızı vermeniz o kadar basit olmayacak. Nesneler arabanızın eve yaklaştığını haberleşerek makarnanızı fırın da sıcacık hazırlayacak. İçkinizi soğutacak tv kanalınıza güzel bir müzik ayarlayacak, ortam tam da istediğin gibi bu an için bütün gün çalıştın, hadi bakalım bunlar evde hazırken kalk da git arkadaşına. Bu örnek tabiki bence de çok komik. Hayalinizde bu örneği istediğiniz gibi çoğaltabilirsiniz. Nesneler haberleştiği an karalarınızın yarısını operatörlerdeki cihazlar ile birlikte vereceksiniz.  Bu arada enerjinin ne kadar önemli olacağını yazalım. Kesintisiz ve pürüzsüz bir enerji şart. Herhangi bir elektrik kesintisi veya alçak – düşük voltajlar cihazları perişan edebilir. Fabrika ayarlarına dönen cihazları da tekrar kullanıcı isteğine göre ayarlamak da ayrı sıkıcı bir iş.

 

Sanal ve Artırılmış Gerçeklik, sanki o olayı yaşanıyor hissi verilmesi işi. Herhangi bir olayı tekrar yaşamak veya hatalı bir davranıştan vazgeçmek normal şartlar da mümkün değil. Örneğin pilot yetiştiriyoruz, aday gerçek bir uçak da ve telafisi mümkün olmayan bir hata yaptı. Ne yapacağız yeni bir pilot getirin demek en kolayı. Bunun yerine hatasını başa alarak aynı anı yaşatmak mümkün. Bunlara da simülatör cihazları diyoruz. Arttırılmış gerçeklik ile bir ameliyat yapmak uçak kullanmak maç yapmak mümkün. Hata yapılması halinde hatanın tespiti ve hatasız uygulamaların kişilere zarar vermeden tekrar tekrar yapılmasını sağlayacak önemli bir teknoloji. Sanal artırılmış gerçeklik daha ilerlemesi halinde insanların hata oranları en aza inerek yapacakları işleri alışkanlık halinde yapılmasını sağlayacak.

Bulut Depolama, kişisel ve kurumsal bilgilerimizin saklanması artık bulut ortamlarında olacak. Tüm kullanıcılar artık bulut sistemlerine güvenmeye başladı. 2020’lerde kullanıcıları artık her geçen gün sayıları artan bir hızla bulut tedarikçilerinin bir üyesi olarak göreceğiz. Bir söyleşide şahit olduğum bir konu ise Pentagon server ları bile özel bir firma tarafından destekleniyormuş. Bize zamanın da bayağı uzak bir konu olduğunu düşünüyorum. Konuşmalarımız da içişleri bakanlığının server ları özel bir firma da olamaz derken daha gelişmiş ülkeler bunları devretmeye başladılar bile. Ankara İstanbul ve İzmir de büyük operatörlerden biri ihalelerini tamamladı ve binaları da bitmek üzere Ankara’da ki sistem binalarının kapalı alanı 20.000 m2  Ülkemiz de de Bulut firmaları son derece modern binalar ve cihazlar ile geleceğe hazırlanıyorlar. Kamu, Özel sektör veya kişiler olarak sistemlerimizi bulut dan yararlanarak kullanacağız. Örnek olarak iletişimin telefon kısmı artık püre ip. Kullanıcılar işlerinde telefon santralı veya telefon sistemleri kullanmak zorunda kalmayacaklar . Bulut üzerinden gelen datalar bir switch üzerinden ip telefonlara dağılacak ve şu ana kadar kullandığı tüm özellikleri hatta daha fazlasını kullanabilecekler. Telefon haberleşmesi için kullanıcıların artık bakım add-on destek güncelleme vs gibi bir bütçeleri olmayacak. Bu data saklama ve paylaşma içinde aynı şekilde bulutlar tarafından desteklenecek. Üreticiler cihazlarını bulut tan daha fazla yararlanacak şekilde ürün tasarlayacaklar kullanıcılarda bulut tan daha fazla yararlanmak için ürünlerini seçecekler.

İnteraktif Dokümanlar, İbrahim Mütefferika‘ yı birçoğumuz biliriz. Basılı dokümanı ilk kullanan kişi, gazete ile işe başlamış değerli bir Türk girişimcisi. Yakın gelecek de dokümanlarımız bildiğimiz kağıtlar da olmayacaklar. Gerçi şimdi de bile basılı doküman sayısı oldukça az. Kamu tarafın da veya içinde bedel olan anlaşmalarda kâğıtların hala önemli kullanım alanları var. Basılı dokümanların yerini yakın da interaktif dokümanlar alacak. İnteraktif dokümanlar üzerinde Mobil QR kodları , Barkodlar , Sanal ve arttırılmış gerçeklik , üzerinde resim ses ve vidoe olan dokümanlar ile çalışacağız. Size kartını veren bir temsilci toplantısını bitirdikten sonra, siz kart üzerindeki mobil QR kodu tanımlattırdığınız cihaz üzerinde görüştüğünüz konunun tüm detaylarını bulabileceksiniz. Belki de görüştüğünüz konuyu sanal gerçekte yaşayabileceksiniz. Avukatınız ile görüşmenizin sonucunu kartındaki QR kodunu tıklayınca tüm yasal maddelerin lehinize veya aleyhinize olan sonuçlarını size yaşatabilir çıkabilecek kararları da size erkenden gösterebilir.

 

Mobil çalışma, Tüm bunları kullandığımız zaman artık bir şeye ihtiyacımız çok azalacak belki de hiç ihtiyacımız olmayacak. Sabit çalışma masaları. Ofislerde kullandığımız çok masraflı bir uygulama kullanma şekli artık olmayacak. İnsanlar çalışmaların mobil olarak yapabilecekler. Bu mobilizasyonu bulut sistemleri, video konferans sistemleri, mobil operatörler, mobil telefonlar, mobil internet, diğer mobil cihazlar desteleyecekler. Mobil olduğumuz zaman artık yekün de yer tutan ulaşım giderleri ortadan kalkacak. Ulaşımın getirdiği bir sürü masraf kasko, park, yakıt, bakım vs bunlar maliyet olarak ortadan kalkarak rekabet için bir avantaj sağlayacak. Kişilerin günlük masrafları da büyük ölçüde ortadan kalkacak. Mesela Kadınlarımız saç ve makyaj malzemeleri masrafları daha azalacak gibi. Bu kısmı şaka olarak geçelim Türk kadını her zaman makyajı olmasa bile güzeldir. Her gününü Kadınlar Günü kadar özel yaşarlar. Bazı istenmeyen olaylara maruz kalsalar bile bu günler de geri de kalacak eminim.

Share